Dilhan Eryurt, 29 Kasım 1926’da İzmir’de doğmuş, önceleri İstanbul’da, sonrasında Ankara’da yaşamış ve ilk eğitimini de Ankara’da görmüş. Ankara Kız Lisesi’nde okurken matematiğe ilgisinin olduğunu fark etmiş ve dolayısıyla en sevdiği ders de matematik imiş. 🙂

Lise eğitimini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra “Günün birinde Ay’da arsa alacağım” diyen Dilhan İstanbul Üniversitesi’nde matematiğe ilgisinden dolayı Yüksek Matematik ve Astronomi eğitimi görmeye başlıyor.

Hayal gücü, bilime olan merakı ve sevgisiyle güpgüzel bir kadın, O dönemde Nazi Almanya’sından kaçıp İstanbul Üniversitesi’nde hocalık yapan, dersler veren bilim insanları vardı. Dilhan Eryurt da bu dönemde o hocaların sayesinde astronomi ile ilgilenmeye başlıyor. Burada eğitimini bitirdikten sonra Ankara Üniversitesi’nde Astronomi Bölümünü açmakla görevlendirilen Tevfik Oktay Kabakçıoğlu’nun yanında asistanlık yapmaya başlıyor.

1953 yılında ise astrofizik çalışmalarını sürdürmek amaçlı ABD’ye, Michigan Üniversitesi’ne gidiyor. Orada lisansüstü çalışmalarına ve aynı zamanda araştırma görevlisi olarak çalışmaya başlıyor. Döndükten sonra Ankara Üniversitesi’nde Astrofizik bölümünde asistanlık yapıyor.O sıralar Türkiye’de bulunan Prof. Dr.Kreiken, Astronomi Enstitüsü’ne müdür olarak atanıyor ve Dilhan Eryurt da Kreiken’in yanında doktorasını yapıyor.

O dönemde Dilhan Eryurt’un anlattığına göre lisan bilen asistanlar yokmuş. Bu sebeple Dilhan Eryurt, derslerin tercümelerinin yapılması, notların Türkçe yazılıp dağıtılması, kütüphane işleri gibi görevleri üstlenmiş. 1959 yılında Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (IAEA) vermiş olduğu burs ile iki sene için Kanada’ya gitmiş. Ve burada daha önce hiç görmediği bilgisayar ile karşılaşmış. 🙂
Astrofizik çalışmaları, hesaplamaları yapabilmek için bilgisayar programlaması gerektiği söylendiğinde oldukça şaşıran Dilhan Eryurt kütüphanelere giderek bilgisayar programlamayı öğrenmiş.Ve hesap makinesiyle yaptığı uzun çalışmaların karşısında bilgisayarın kısa sürede hesap yapmasına karşı şaşkınlığını gizleyememiş. 🙂
Kanada’da, evrende oluşan ilk yıldızların içyapılarına dair çalışmalar yürütmüş, yıldızlardan gelen ışığa dair ve yıldızların yüzey tabakalarının fiziksel ve kimyasal özelliklerine dair çalışmalar yapmış ve oluşan ilk değişik kütleli yıldızların yapılarını incelemiştir. Kanada’da geçirdiği dönemden sonra National Academy of Sciences bursu ile NASA’da, New York’taki Goddard Uzay Çalışmaları Enstitüsü’nde çalışmaya başlıyor. Ve o dönemde enstitü’de çalışan tek kadın astronom olarak geçiyor.

Burada Güneş’in tarihi, Güneş’in oluşumundan bugüne kadarki geçirdiği fiziksel değişimini, durumunu inceliyor ve yıldızların evrimi, astrofizik problemleri üzerine çalışmalar yapmaya başlıyor. Aynı zamanda Amerikan Uzay Programı’nın geliştirilmesiyle ilgili çalışmalar yapıyor.
ABD’den sonra 1968’de Erdal İnönü’nün davetiyle dönerek ODTÜ’de Fizik bölümünde Profesör olarak Astrofizik dersleri vermeye başlıyor. Ancak sonrasında NASA’ya tekrar dönerek çalışmalarına devam ediyor.1973’te ise NASA’dan tamamen ayrılarak ODTÜ’de dersler vermeye, çalışmalar yapmaya başlıyor. Yüksek lisans ve doktora için öğrenciler yetiştirmeye, astrofizik alanında dersler vermeye başlıyor.
Aynı zamanda TÜBİTAK’ın desteği ile toplantılar, çalışmalar yapıyor, Birinci Ulusal Astronomi Toplantısı düzenlenmesinde öncülük ediyor. Ve TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi kuruluşunda da birçok katkı sağlıyor. Yaptığı çalışmalar sonucunda kendisine1977’de TÜBİTAK Bilim Ödülü veriliyor.

Ayrıca masal tadında bir video hazırlamışlar. Çizimler de pek güzel. Masal gibi Dilhan Eryurt’u dinlemek isterseniz bir bakın. 🙂 “Neden bilim adamı dedin, bilim kadını yok muymuş?” 🙂 https://youtu.be/rG9p0CUvbjE
İlk Yorumu Siz Yapın